5 Şubat 2010 Cuma

Kısır döngü

Hayat gerçekten sürprizler mi dolu acaba ?

Canımızın hiç gitmek istemediği bir arkadaş ortamında, hayatımızın en eğlenceli gecesini yaşayacağımızın önceden yazılmış bir yazgı olduğunu hepimiz yaşadık ve gördük.

En heyecanlı Amerikan filmlerinde karısına el sallayan adamın, arabasına bindikten sonra çekimin uzaktan yapıldığı sahnede o arabanın havaya uçacağını artık hepimiz tahmin edebiliyoruz.

Youtube`dan bulduğu komik videoyu arkadaşlarına gönderen insanların, o videoya her zaman arkadaşlarından daha çok güldüğünü de biliyoruz.

Etkisinde kaldığınız bir kitabı övdükçe beklentileri yükselttiğiniz, dolayısıyla kitabın başkalarınca beğenilme ihtimalini de aynı oranda düşürdüğünüz artık kesin bir gerçek.

Rüyaları dinlemeyi korkunç sıkıcı bulsak da anlatmaktan vazgeçemiyoruz.

Büyük ikramiyenin onu en çok isteyene değil bileti satın almış olduğunu unutanlara isabet ettiğini görüyoruz.

Söz konusu gönül ilişkileri olunca büyük konuşmanın fena sonuçlara neden olduğunu ama bundan dolayı kimsenin de şikayetçi gözükmediğini hayatta bir kez olsun yaşamışızdır.

Hayata bebeklikten sonra çocuk olarak devam etmenin acısını çektiğimiz için o ızdıraplı yıllar boyunca hep büyümeği istemiş olduğumuzu unutuyoruz. Ve büyüyüp sanki çocukken bizi dikkate almayan, bizi bir türlü dinlemeyen büyüklerimizi artık anlarmışız gibi çocuklarımız yüksek sesle iletişim kurmaya çalıştıklarında öfkeleniyoruz.

Kafamızın içindeki kötü görüntüleri ve anıları silmesi için psikiyatri tedavisine para akıtırken yan şeritteki trafik kazasında ne kadar dehşetli bir manzara var diye yakalamak için merakla enkaza seyrediyoruz.

Hayat gerçekten sürprizlerle mi dolu ? Yoksa dönüp dolaşıp hep aynı yere mi geliyoruz ?

Hiç yorum yok: