30 Ocak 2009 Cuma
Yakınlarda hep birinin olmasının faydası
23 Ocak 2009 Cuma
Önyargı ve öncedenen denemeye dayalı yargı
16 Ocak 2009 Cuma
Tarih kitaplarına girmeye layık görülmemiş bir şahsiyet: Vecihi Hürkuş
- Vecihi Hürkuş, İstanbul, Arnavutköy 6 Ocak 1896 (1311) tarihinde doğdu
- 1912’de Balkan Harbi’nde gönüllü olarak Edirne’ye giren kuvvetler içinde yer aldı. Sava sonrası Beykoz Serviburun’daki esir kampına kumandan oldu. Tayyareci olmak istiyordu. Birinci Dünya Savaşı’na girerek Bağdat cephesine uçak makinisti olarak gönderildi. Orada bir uçak kazasında yaralanarak İstanbul’a döndü. Yeşilköy’deki Tayyare Mektebi’ne girerek tayyareci oldu.
Ve şimdi dumur olmaya hazırlanın..
- 1917 sonbaharında Kafkas cephesine, 7. Tayyare Bölüğü’ne atandı. Orada bir uçak düşürerek Kafkas Cephesinde uçak düşüren ilk Türk tayyarecisi oldu. Bir hava savaşında yaralanarak düşünce esir düştü. Esir olarak Hazar Denizi’ndeki Nargin adasına gönderildi. Azeri Türklerinin yardımı ile adadan yüzerek kaçtı. Birlikte kaçtığı bir arkadaşıyla Erzurum’a kadar yaya olarak geldiler.
- İstanbul işgal edilince esaretten dönen askerlerin arasında gizlice gemiyle Mudanya’ya, Bursa’ya ve Eskişehir’e giderek Kurtuluş Savaşı’na katılmıştır. Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşunu yapan, İzmir hava alanını işgal eden tayyareci olmuş, üç defa takdirname alarak kırmızı şeritli İstiklal Madalyası kazanmıştır.
- Edirne’ye yanlışlıkla inen bir yolcu tayyaresini alma görevi verilmiş ardından hizmet karşılığı bu uçağa adının verilmesi, 1919’dan beri uçak projeleri yapan Hürkuş’ta uçak inşa etmek düşüncesini yeniden canlandırmış. Ganimet olarak Yunan’lılardan ellerine geçen pek çok motordan yararlanarak projesini hazırlayıp ilk uçağı Vecihi K VI’ yı imal etmiştir. Ancak ürettiği uçak heyetten onay almayınca sonunda dayanamaz ve uçuşunu yapar ancak cezalandırılır. O da Hava Kuvvetlerinden ayrılır.
- Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir” yönermesiyle havacı bir kuşak yetiştirmek için kurulan Türk Tayyare Cemiyeti, halkın bağışları ile yaşayan bir kuruluş olacaktı. Bunun için bir okul açmak, milli bir hava sanayi kurmak amacındaydı. Hürkuş, yaptığı uçağını geri alıp, T.T.C.’nin bağış toplama faaliyetlerinde kullanarak halka havacılık sevgisini aşılamak istiyordu ama, uçağını geri almayı başaramadı. Bağış toplamak için bir madalya tüzüğü hazırlandı. Bağışa göre bronz, gümüş, altın ve elmaslı madalya verilecek, 10.000 TL. bağışlayanın adı da alınacak uçağa ad olarak verilecekti. ilk yardım Ceyhan ilçesinden gelmiş, 10.000 TL telgrafla bağışlanmış, alınan ilk uçağa da Ceyhan adı verilmiştir. Hürkuş’un uçakla yurtiçi bağış gezileri de bu uçakla başlamış.
- 1930 yılı yıllık iznini 2 ay ücretsiz olarak uzatıp Kadıköy’de bir keresteci dükkanını kiralayarak, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını, aslında ikinci uçağı Vecihi K-XIV uçağını inşa etmiştir. İlk uçuşunu 16 Eylül 1930’da Kadıköy Fikirtepe’de büyük bir kalabalık ve basın topluluğu karşısında yapmış. Uçak iki kişilik, tek motorlu spor ve eğitim uçağıdır. Uçağı ile birlikte uçarak Ankara’ya dönmüş, Ankara üzerinde bir gösteri yapmış, Başbakan İsmet İnönü ve bazı komutanlar tarafından uçağı incelenerek tebrik edilmiş. Uçabilirlik sertifikası verilmesi için İktisat Bakanlığına müracaat ederek müsaade istemiş. 14 Ekim 1930’da, “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir” cevabını almış.
- Bakanlık aracılığyla uçağa istenen belgenin alınması için Çekoslovakya’ya gönderilmesi kararı alınmış. Hürkuş, Prag’a geldiğinde henüz tayyare gelmemişti. Tayyareye ait bütün resmi evrak önce Çek diline çevrilmiş, uçak gelince de tekrar monte edilerek uçağın malzemeleri ve her türlü teknik kontrolu yapıldıktan sonra uçuşu istenmiş. Her türlü uçuş şekilleri ile uçuşun kontrolu tamamlanmış. Hürkuş 23 Nisan 1931’de Çekoslovakya’lı yetkililer tarafından civardaki bir gazinoda düzenlenen bir törenle, baş köşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazılı bir pankartla onurlandırılarak uçuş müsaadesini almıştır. 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçarak Türkiye’ye gelmek için yola çıkıp 5 Mayıs 1931’de Türkiye’ye gelmiştir.
Buraya kadar gösterdiği çaba, Türk Havacılığını geliştirmek adına verdiği emekten dolayı bile her kentte adına bir cadde olması gerekir. Ancak yazıyı uzun tutmak istemediğim için ancak girişini yapabildiğim hayat hikayesi ve çok daha önemli bilgileri aşağıdaki adresten okuyabilirsiniz Mutlaka bakmanızı öneriririm http://www.tayyareci.com/hvtarihi/vecihihurkus/index.asp
Yakın zamanda CNN Türk'te 5N1K'ya konuk olan 90 yaşındaki kızının katıldığı programa da belki bir yerlerden ulaşabilirsiniz. Benim şimdiki hedefim zira öyle.
Böylesine önemli bir şahsiyetten beni bilgilendirmeden bu yaşa getiren ve şimdi Hürkuş hakkındaki belgelere ulaşmak için süründüren zihniyete olan hislerimi anlamış olacağınızı diliyor, Gülen Gözler filmi sayesinde Hürkuş'la bizi bir şekilde tanıştıran rahmetli Ertem Eğilmez'i saygıyla anıyorum.