Geçen yıl bu zamanlar, hafta içi bir akşam spor salonundayım. Çıkmak için koltuklara oturmuş eşimi bekliyorum.Yan koltukta oturan bir genç adam, önümüzden gelen geçenlerle laflıyor. Bir süre sonra fark ediyorum ki muhabbetin konusu aslında aynı: Su Ada'da verilen bir parti.
" N'aber ağbi, akşamki White Party'e geliyor musun ?" diye soruyor. İnsanlar hayır diyor.
Beyaz giyinmişlere " Vayy White Party'e mi ?" diye atlıyor, yine hayır yanıtını alıyor.
Takılacak kimseyi bulamayınca cep telefonunu çıkarıp aramalara başlıyor.
İlk şahısla görüşme:
" N'aber ağbi, ne yapıyorsun ?.... Nee, evde misin ? Ne yapıyorsun ki ?..... Ya boşver gel hadi white party'e gidelim.... White Party ! white party ! Suada'da...Ya hadi bee, amma domestik adamsın....İyi aman be hadi bay bay !."
İkinci şahısla görüşme:
" N'aber nasılsın ? Ne yapıyorsun ? Benim ya tanımadın mı ?... Telefonunda kayıtlı değil miyim yani ???.."
Bu işin sonunda artık bana teklif etmeye kadar düşecek diye korkmaya başlıyorum. O sırada önümüzden geçen birine daha takılıyor.
Bizimki daha sormadan diğeri akşamki White Party'e gideceğini söylüyor.
Bunun üzerine yanımdaki adamdan çıkan laf:
" Ha öyle mi, belki ben de uğrarım daha karar veremedim."
Tabi artık benim gülme sıram geliyor.
İnsanın gözünün önünde bir fıkranın canlandırılması böyle bir deneyim olmalı..







