Yılbaşında bizim evde arkadaşlarımızla toplanmıştık. Öncesinde gece boyu dinlemek için bir iki hafta boyunca kendimce müzik listeleri oluşturmuştum. 2010'a giriyoruz diye 80'lerin, 90'ların ve 2000'lerin en iyi parçalarını harmanlamaya giriştim bir heves.
80lerden parçalar seçerken adeta coştum. 90larda ise kendimi kaybettim. 2000lere geldiğimde de duvara tosladım.
Sanki son on yılda hiç radyo dinlememiş, hiç müzik dergisi okumamış gibi kopmuşum müzikten. Ya da bir nevi kötü müziği o kadar benimsemişim ki kulağımdan giren tınılar diğer kulağımdan çıkıp gitmiş.
Oysa 80lerde ve 90larda türeyen kötü şarkılar benim için adeta işkenceydi. Kolay kolay da kaçamıyordunuz çünkü neden ve nasıl bu kadar sevildiklerini anlam veremediğim bu şarkılar, sürekli her yerde beni kovalıyordu !
Gerçi o zamanın kötülerini 2000'lerdekilerle kıyaslandığında her birinin deha örneği olduğunu da kabul etmem gerek. Ama bu bile hepsini lanetle anmama engel olamıyor.
İşte benim berbat şarkılar listem.
1- Mory Kante "Yeke Yeke" Tüm zamanların en kabus şarkısıdır bu benim için. O incecik tiz ses, arkasına hız motoru takılmış korkunç bir Afrika melodisi ve ortaya çıkan manasız koca bir nota yığını. Dans parçası desen, dans etmek için tutturacak ritm yok. Küfür mü şarkı mı hiç belli değil. Buna karşın herkes öyle bir sevdi ki, Okulda, serviste, televizyonda her yerde eziyet gibi çaldı da durdu aylarca. Bana kalırsa Afrika'nın yüz karası bir lekedir bu şarkı !!
Kalbine güvenen buradan denesin.
2- Bryan Adams "Everything I do ( I do it for you ) " Aslında idare eder nitelikte bir parça. Hatta ağlak sözleri, bayık melodisi olmasa Bryan Adams'ın görkemli dönüşü bile sayılabilir. Kevin Costner'dan nasıl Robin Hood olurmuş gelin görün şişirmesi yüzünden sanki yüzyılın romantik keşfiymiş gibi her yerde sömürülürcesine o kadar çok çalındı ki fena halde kabak tadı verdi. Daha 90larda bile kusma raddesine getirmişti bu şarkı beni, şimdi bile duyunca dayanamıyorum. Zaten duyguları olabildiğince basitleştirilmiş sözler yetmezmiş gibi, erkek vokal şarkıyı gözümde İngilizce bir arabesk çıktısı haline getiriyor.
Aşka gelmek isteyen buradan dinlesin.
3- Az Yet " Last Night " İtiraf ediyorum, söz konusu müzik olunca fena halde ırkçı olmamada bu beşlinin payı büyük. Düşünün, sevgilinizle özel bir gece geçiriyorsunuz, ertesi gün adam ve dört arkadaşı " Last Night, I was inside of you. Last night I was making love to you." diye size serenad yapıyor. Emimin İngilize bilmeyen bir sürü çift bu şarkıyla düğünlerinde açılış dansı yapmışlardır. Sözlerinden de beteri, şarkı boyunca arkadan gelen zenci uluması şarkıyı benim Çin işkencesi listemde üst seviyelere taşıyor.
Romantizmden korkmayan buradan gelsin
4- Mousse T " Horny " Evet biliyorum, dans parçalarına söz yazmak büyük beceri işi değil. Ama insan dans ederken bile arada sözleri mırıldanmak istiyor. Ve bu şarkıyla tepinirken " Azdım, hem de çok fena azdım !" diye bağırmak hiç işime gelmiyor doğrusu. Normalde dans parçalarının bir diğer güzelliği de etkilerinin saman alevi gücünde olmaları. Ne var ki aa ayıp söz söyledi diye heyecanlanan üç yaş zekası insanlar sayesinde o kadar çok çalındı ki, malesef söyleyeni meçhul ama kendisi pek bir sevilen parçalar listesine girdi bile.
5- Kris Kross " Jump Jump" İki veledin iki saniyede üretip bu "şeyi" piyasaya sürdüğünde, tüm dünya bu şarkıyla yıkılırken sanırım ben o gece aynı gezegende değildim. Zira, ergenlikten daha nasibini almamış bebe seslerin jump diye çığırmasından başka hiçbir melodi bulamıyorum ben bu şarkıda. Fakat öylesine bir ritm patlamasıymış ki daha sonra üstüne allama pullama modeli yapıp aynı şarkıyı başkaları bu sefer " Jump Around" diyerek piyasaya sürdü. Üstelik bana yapılan işkencenin açık kanıtıymışcasına bunu yapan grubun adı da House of Pain !
Önce bebeleri buradan bir dinleyin sonra da ağbileri farklı ne katmış buradan bakın. Sonra da bana da bir anlatın, zira ben hala iki parça arasında bir farkı göremiyorum !