Yıl 2005, Berlin'de birçok DJ ve Chemical Brothers'ın sahne aldığı bir konserdeydik. Aynı zamanda şirketin de önemli bir ürününü lansmanı yapıldığı için yanımızda müzik dergilerinden editörlerle bu etkinlikte ben ve işten bir arkadaşım evsahipliği yapıyorduk. Misafirimiz olan editörler röportaj yapmak istedikleri DJ listesini bizimle paylaşmışlar biz de önden randevuları almıştık.
Her röportaj için onbeş dakika ayrılmıştı ve iki röportaj arası zaman kaybetmeden bir odadan diğerine yetişmek zaman açısından çok önemliydi. Ben ve yanımdaki gazeteci olan kişi ilk röportajdan sonra ikinci röportajı yapacağimiz odanın önüne tam vaktinde geldiğimizde o yüzden sevinmiştik bile. Ancak kapıda beklerken bir kadın yanında birkaç kişiyle gelip kapıyı açıp ve bizi görmezden gelerek " 21:15 buyrun sizin sıranız " diye onları içeri almaya kalktı. Ben tabi yanımdaki misafiri de düşünerek yükselen gururumla " 1 dakika " diye önlerini kestim hemen ve " 21:15 bizim röportaj sıramız, bizim girmemiz gerekiyor." diye atıldım.
Kadın içeri sokmaya çalıştığı adamları gösterip aynen şunu söyledi " İyi de röportaj yapacaklarınız işte bunlar zaten !"
Benden şuna yakın birşleyler çıktı " Eah, ee, öyle mi, peküü.."
Artık yanımdaki adamdan mı yoksa önce yollarını kesip sonra karşılarına geçerek güya röportaj yapacağım müzik grubundan mı utanmalıyım yoksa o anda zamanı dondurup oradan sıvışsam ve yok olsam mı bilemedim.
Gerçi zamanı durduramadım ama hakikaten röportajı yanımdaki editöre atıp kaçtım oradan..
:)
2 yorum:
vay adi bunca zaman sakladın bizden :)))
Dur daha devamı var :)
Yorum Gönder