Anneler gününden bu yana düşünüyorum da hayatta her koşulda, her durumda, başımızı soktuğumuz en kötü belada, üst üste ve bilerek yaptığımız hatalarda, en aciz hallerimizde sorup sorgulamadan yanımızda olan ilk insan hep bu kadınlar. Memeli hayvanlar içinde doğururken en çok canı yanan ama türünün diğer örneklerinin aksine yavrusu büyüyüp kendi başının çaresine bakacak erginliğe geldikten sonra dahi hala onu kollayıp sarmalayan da tek canlı türü bu anneler.
Ve biz bazen bizi çıldırttıkları, laftan anlamadıkları ya da herşeye burunlarını soktukları bahaneleriyle söyleniyor bazen de kötü davranıyoruz. Şöyle düşünmek gerekmiyor mu acaba, bu kadar özverili bir insanın da kusuru ne bilim fabrikasyon ayarlarında azcık hatası olamaz mı ? Sonuçta genel anlamda tüm işleyiş düzenliyse, bir kere bile sizi yüzüstü bırakmıyorsa bilgisayarımız dahi kitlendiğinde açıp kapayarak tekrar eski haline gelmesini bekliyoruz. Tutup da tüm gün " zaten bu bilgisayar yavaş, hep kitleniyor işte böyle, virüs de var bunda kesin, yeter artık satacağım" demiyoruz, diyemiyoruz. Ama anneler olunca söz konusu hata vereni hemen anında harcıyoruz.
Belki de doğanın gereği böyledir. Çünkü bu eziyeti çeken sadece çocuk doğuran dişi türü değil. Karşı cinse gönlünü kaptıran dişiler de bundan müzdarip. Belki çok az bir erkek kısmı da olabilir ama muhtemelen de onların da çoğu eşcinseldir, çünkü ezen taraf erkek hep, kural böyle belirlenmiş bir kere.
Annelerden dolayı şanslıyız, çünkü hiçbir anne yetti artık diyip sırtını dönmüyor ya da gidip başka bir çocuğu evlat edinmiyor o çocuk ona daha iyi davranıyor diye. Ama verdiği ettiği ile bir türlü memnun edemeyen kadın milleti sesini çıkarmamasının sonucu bir iç patlama yaşayıp herşeyi boşvererek arkasına bile bakmadan çekip gidebiliyor. Şanslıysa onu daha iyi anlayacak birine kapılıyor, daha da şanslıysa kendi başına ayakları üzerinde durabilmenin onu bir başkasının gölgesi gibi yaşamaktan çok daha güçlü ve mutlu edebildiğini öğreniyor.
Biz annelerimizi hor kullanmaya devam edelim, onlar ölene kadar o güne kadar yaptıklarımızdan dolayı pişman olup ömrümüzün geri kalanında kendimizden nefret edeceğimiz günlere daha var nasıl olsa.
Ama tavsiyem anneniz olmayan ve size iyi davranan insanları pek terslememeye çalışın, çünkü onları fiziksel ya da ruhsal bir şekilde kaybedeceğiniz gün çok daha yakın olabilir.
3 yorum:
Simdi ciddi bir yorum mu yazayim yoksa komik bir sey mi bilemedim:)
Ama bu yazdigin konunun sakasi yok gercekten...
Ee, acımam harcarım :) Bugun salak bir Rus'a kıl oldum, sözde tepemize getirdiler bu illetleri ama laftan anlamiyor beyinsizler. Sonunda " catanak diye girecegim bu kadina" diye bagirdim, Ebru ileriden " eski sen geri döndü oh beee " diye bagirdi ehehhe, sen geldin aklima nedense ehuehue.
Hihii:)Seni her halinle cok seviyom , ozellikle de Paris'de gece disari cikmayaliiiiim diyen halinle:))
Yorum Gönder