12 Eylül 2008 Cuma

REM Bayrami

Lise yıllarına ait bir yaz tatiliydi, Bryan Adams İstanbul'da stadyum konseri vermek icin benimle ayni sehri paylastiginda. Türkiye'nin ilk yabancı Rock stadyum konseri olması, bir grup arkadaşın servisle kalkip Izmit'ten İstanbul'a bu konsere gelmesi ve sahada çimlerin üzerinde daha önce hep televizyonlarda ve dergilerde görmenin ötesinde hayal edemediğimiz kanlı canlı bir adamı izliyor olmanın verdiği o coşku zaten tarif bile edilemezdi. Tum bunlara konserin aylar öncesinden duyurulması ve sabırla o günü beklemenin heyecanı da eklenince o gece verdiği konser ve sahne performansı nasıl olursa olsun Türkiye'de bir ekolü başlattığı için bile Bryan Adams'a saygım sonsuzdur.

Ertesi sene ard arda Guns N Roses, Metallica, Bon Jovi gelmeye başladığında şaka mı bu diye duyduklarımıza inanamamıştık. Ama ben belki gerçekten geliyordur ya adamlar diyerek üniversite sınavına haftalar kala tek başıma yaptığım bir gece yolculuğu sonrası İzmir'den gelerek yine aynı stadyumda Guns N Roses'u canli izleme sansini yakalamiatim. O yaşlarda kaybedecek daha az şey varmis gibi gozuksede OYS (simdi hangi kisaltmayi aldi takip edemiyorum) oncesi girisilen bu macera girisimi ile o zamanlar daha cesur atılımlar yapabiliyor oldugumu farkediyorum. Ama o zaman kendime gore oynadığım bu pokerden gerçekten kazançlı çıkmıştım.

Aynı yıl Blue Jean dergisi de benimle aynı şaşkınlık içinde " Artık o kadar çok konser vermeye gelen giden olacak ki neredeyse ders çalışmam lazım, bu gece arkadaşlarımla çıkacağım bahaneleriyle konserleri seçer hale geleceğiz" yorumunda bulunmuştu.

İşte bu yaz başı REM'in konsere geliş haberini ögrenene kadar, ben de aynı tembellikle sanki bir zamanlar kentleri aşıp konserlere gelen ben değilmişim gibi, sudan bahanelerle UB40, Violent Femmes, Sting, Travis, Tina Turner, The Cure gibi ne kadar keyif aldiğim grup gelip gittiyse hicbiri benim oldugum mekanlarda sahne almadilar.

Şimdi ne oldu da REM o lisede yaşadığım konser coşkusunu uyandırdı, aslinda sebebi çok. Bunu biraz da benim gibi birçok konseri elinin tersiyle itip REM'i de aynı tepkiye kurban edecekler için sıralamak istiyorum.

Öncelikle Türkiye'de geniş kitleli konser izlemek başlı başına etkiliyeci bir olay. Trafikte, marketlerde bazen yığınlar halinde sizi delirtebilen Türk insanı, o konser alanında izlemeye geldikleri grupla ahenk içine tüm şarkılarda gruba eşlik ederken daha önce görülmemiş bir uyum olustururlar. Zaten bu yüzden de ilk kez konsere gelen gruplar bu ilgi ve beğeni karşısında yaşadıkları ego tatmini yüzünden Türkiye'yi bir sonraki turne listelerine eklemeden edemiyorlar. Ama siz sakin REM bir daha gelir o zaman giderim demeyin tabi :P

Freddy Mercuy ve Kurt Cobain sonrasi hayatımda hiç bir zaman Queen ve Nirvana konseri izleyemecek olmamın acı yüzleşmesini adamlar henüz hayattayken REM ile telafi edebilmek. Zira solist Mike Stipe hastalık derecesindeki zayıflığı yüzünden yıllardır ha öldü ölecek diye bekliyorum.

Ve REM`i diger bir suru gruptan ayiran onemli ayrintilar:

Seksenlerin basindan bu yana yaptilari muzigi cagin getirdi modernlikle kendilerinden degil sadece tarzlarindan odun vererek gene de cok iyi isler cikaran bir grup olmalari.

Losing My Religion sonrasi kendi kitlelerini asarak genel bir popularizm patlamasi yaratmis olmalarina karsin bunu goz ardi ederek kendi cizgilerinde yol almaya devam etmis olmalari.

Cok sik album cikarmalarina karsin kaliteyi bozmamalari.

Goz boyuyan sahne gosterileri, savunduklari politik ya da sosyal gorusleri Bono gibi milletin gozune sokmadan aktivist duruslari, hicbirinin yakisikli, hatta karizmatik olmamasi ve hatta ozel hayatlari hakkinda en ufak bir bilgimizi olmamasi..

Kisaca sadece yaptiklari ve bu yuzden de inandiklari muzikle on planda olmalari..

O yuzden gidilesi bir konser olacak, 4 ekim cumartesi siz de orada olun..

Yeni baslayanlar icin indirilmesi kacinilmaz REM parcalari:
- Man On The Moon
- Leaving New York
- Drive
- Sweetness Follows
- The One I Love

5 yorum:

JoA dedi ki...

bryan adams konseri, "ilk"e tanık olmanın "hava"sı, bon jovi konseri (unutulmaz bir aşk eşliğinde), kuyruklar, bilet telaşları, mike'ın zayıflığı ve özellikle de drive...

hangi birine "evet evet evet, aynen öyle" diyeyim şaşırdım:))

muhtemelen konseri kaçıracağım ama belli de olmaz hani... gidersem haber veririm, belki orada "tesadüfen" karşılaşıveririz.

Uyumsuz dedi ki...

Eger tatil için kaciracaksan tamam, ama baska bahane kabul etmem ona göre
:)

JoA dedi ki...

izmir'de olacağım :S

sordum, biletler de ayarlanmış artık. demek ki konser haberlerini senden alacağız :)

Goksu dedi ki...

Ya Brian Adams konserini hatirliyorum.Ben gidememistim ama o adama ne kadar asiktim.Ya Pelin beeaaa, ben hic stadyu konserine gitmemism, ben gelince beni de gotur .Soyle hoykurerek katilalim sarkilara...

(Bu arada bu yazinin akisina bayildim!)

Uyumsuz dedi ki...

gidelim de artık eskisi gibi Stadyum konseri yok, takmişlar su Kurucesme Arena'ya, tamam bogaz yani falan ama arazi engebeli ve stdyumdaki gibi gorkemli olamiyor. Ama olsun istedigimiz adamlar gelsin dee.
Senin askin adams bu arada 2 kere gelmişti ehe.