Kinyas Ve Kayra'yi okuduğumda ülkede edebiyat adına yaratıcılığın, yalınlığın ve sınır tanımazlığın henüz bitmemiş olduğunu görüp oldukça umutlanmıştım. Piç'te ise hafif duvara toslama gibi bir sarsıntısı yaşadım. Daha otuz yaşına basmadan bu kitaplari yazan adamın iç dünyası beni hafiften endişelendirmeye başlamıştı. Zaten iki üç kitabında Rodos'ta doğdu; İsviçre'de büyüdü laflarından başka bir hayat hikayesinden öte bilgimiz olmayan bir adamdı ( Gerçi hala öyle..). Ancak Malafa sonrasinda özellikle sadece bir gününe değindiği Antalya kuyum sektörünün jargonunu romana cok iyi yedirdiğini gördügümde artık onun iyi bir edebiyatçı olma yolunda ilerledigine emin olup en azından bununla yetinmeye karar verdim. Son kitabı Azil ise bugüne kadar değindiği tüm aykırı kişiliklerden sonra kendisini artık belirgin şekilde yansıttığı bir günah çıkarma kitabı gibi. Onunla aynı nesilden gelip olgunlaşma dönemine geçişini izleyecek olmaktan dolayı bile mutlu olduğum kadar saplantılı bir halde yakından izlediğim bir yazar artık Günday.
5 yorum:
Aaaa , Aycin'le ne kadar cok ustune konusurdunuz.Ben hic okumadim , dur ben de okuyayim:)
Pelin hanim!Surekli sitenize gelip bakiyoruz hic ses yok, bos durmayalim calisalim:)
Kizim süper blog olmuş...Seninle ilgili her şeyin tiryakisi olduğum gibi bu da bağımlılık yaratacak bende emin ol! Aynen devam. Bol bol kitap eleştirisi de bekliyorum ayrıca, çünkü şu iki satırla bile acaip derinden vurdun beni...Aferin yawrum :))
ben de hiç Hakan Günday okumadım. hemen notumu aldım, en kısa zamanda okuyacağım.
O zaman son kitabıyla ilgili yorumları içeren kitap kulübü sayfamıza da göz atabilirsin :) http://illederoman.blogspot.com/
Yorum Gönder