Önce yaşadığım yerle başlıyorum. Dudullu'nun orta yerinde yaklaşık 300 haneli bir sitede yaşıyorum. Görünen manzarada ortam günlük güneşlik ama sıra sanal ortamdaki yazışmalara gelince asıl eğlence o zaman su yüzüne çıkıyor. Sürekli bir şikayet ve bu şikayetleri sindirmeye bile yetmeyecek manasız önerilerle dolu komik e-postalar arasında bazen muhtemelen birbiriyle hiç yüzyüze gelmemiş bu insanlar ciddi tartışmalara giriyorlar.
Benim en favori kavgam sitenin ortasındaki suni gölet kalksın açık havuz olsun çünkü bu benim ve ailem için çok önemli diye ortaya atlayan bir kadınla ona akıl var mantık var, alt yapısı yok, kolay iş değil ayrıca gürültü çıkacak diye karşı çıkan bir adamın didişmesi. En hararetli yerinde bu ikisinin kızışması bir anda yok oldu. Herhalde kadın kocasından zılgıt yedi diyorum. Ama kapalı havuz varken açık havuzun ailesi için önemli olmasının nedenini öğrenemedim o içimde kaldı.
Bir de komşu apartmanın bahçe katında yaşayan bir çift var ki halleri tam acınası. Yağmur yağdığı gün paspası kaldırdıkları için düşüp belini inciten kadıncağız ve bahçe brandalarına sürekli yukarı katlardan yağan izmaritleri ve süpürgeleri fotoğraflayarak bizden medet uman adamcağız.. Sanki sitenin dışındaki hayat muhteşem bir düzenekle ilerliyor ya bu sitedeki hayat onlara multeci kampı azabı çektiriyor olmalı. Yazık.
Bunlar saçmalamaya devam ettiği sürece dayanamam oturduğum yerden ben de lafımı koyarım ortaya ama şimdilik buradan korsanca ukalalılığımla yetineyim.
Devam edecegim elbet
:)